Özellikle İstanbulluların şehrin karmaşasından ve gürültüsünden bunalıp, kaçış noktası olarak tercih ettiği yerlerden olan Şile Ağva ve Polonezköy’ü biraz tanıyalım. Bu üç noktanın da birçok ulaşım noktası var. Tabii bir o kadar da farklılıkları. Bu üç nokta da şehre çok yakın olup bir o kadar da şehirden uzakta aslında. İstanbul gibi bir metropolden sonra bu güzel yerlerde durup bir soluklanmak tarif edilemez bir his olsa gerek. Hele ki o temiz havayı içine çekmek, tertemiz sahillerde yürümek, yüzmek, Birbirinden güzel mekanlarda kahvaltı yapmak… Bu birbirinden güzel üç harika yerde yapılacak şeyler saymakla bitmez. Şile-Ağva-Polonezköy gezi rehberimizle sizin için işleri biraz daha kolaylaştırmayı ümit ediyoruz.
ŞİLE
Daha önce de bahsettiğimiz gibi İstanbul’dan gelen ziyaretçiler için harika, küçük bir ilçedir. Karadeniz’e kıyısı olan bu ilçe İstanbul’a yaklaşık 60 km uzaklıktadır. Bu sebeptendir ki gerek günübirlik geziler gerek yazlıkçılar gerekse hafta sonu tatili için çoğu büyükşehir insanın kaçış noktasıdır. Uzun ve büyüleyici sahilleriyle kendisine hayran bırak Şile’nin ismi yaban çiçeği anlamına gelmektedir. Ama merak etmeyin Şile insanı hiç de yabani değil. Sizleri çok hoş bir şekilde karşılayacaklarından hiç şüpheniz olmasın.
Sadece merkezi ve sahilleri ile değil, çevre beldeleriyle de görülmeye değer bu güzel ilçeye mutlaka gitmenizi öneririz. Şile’ye gidip, yazımızda da bahsedeceğimiz Şile’nin beldesi Ağva’ya uğramadan olmaz tabii ki.
Nasıl Gidilir
İstanbul’dan gidecekler için özel aracınızla 1. Ve 2. Köprüden şile tabelalarını takip ederek gidebilirsiniz. TEM’den gidecek olanlar ise Sarıgazi – Şile yönünü takip etmeniz gerekiyor. Harem’den kalkan 139 numaralı İETT otobüsleri veya Şile – Ağva otobüslerine biletinizi alarak da rahatça gidebilirsiniz. Zaten Şile’ye vardıktan sonra Ağva’ya birçok otobüsle gidilebilmekte. Eğer İstanbul dışında yaşıyorsanız hemen İstanbul’a uçak veya otobüs biletinizi alıp birkaç gün İstanbul turu yaptıktan sonra Şile – Ağva istikametine doğru yola çıkın deriz.
“Biletlerimizi aldık, her şeyimizi hazırladık peki buralarda ne yapacağınız?” dediğinizi duyar gibiyim. İşte Şile’de yapılacaklar listesi.
Şile’de Gezilecek Yerler
Öncelikle şunu söyleyebilirim ki Şile’nin, yazı, kışı, sonbaharı, ilkbaharı hepsi birbirinden güzel geçer. Ama Şile’ye gelmişken bir denize girmeyelim mi derseniz yazı tercih edebilirsiniz fakat turizme açık bir yer olduğundan tahmin edersiniz ki yazları biraz daha kalabalık oluyor. Eğer yağmurlu hava seviyorsanız Karadeniz’e olan kıyısından dolayı kışları daha yağmurlu geçiyor. Sonbahar ve İlkbahar ayları ise biraz daha yumuşak geçişli diyebiliriz.
Şile’nin yarısından fazlası Ormanlarla kaplıdır. Şile’ye gittiğinizde bu ormanlarda yürüyüş yapabilir, upuzun sahillerde güneşlenebilirsiniz. Zaten Şile’yi adım adım gezerken bir gününüzün nasıl geçtiğini bile anlamayacaksınız. Eğer uzun sakin yürüyüşler size göre değilse Şile’ de bulunan birçok mağarayı ziyaret edebilirsiniz. Yerlilere sorduğunuzda size bu mağaraları zevkle göstereceklerdir. Şileye gittiğinizde oradaki balıkçılardan taptaze balıklardan yemeyi ve her yerde duyduğumuz Şile Bezi’nden almayı unutmayın deriz. Eğer hafta sonu gittiyseniz her cumartesi – Pazar açılan doğal ürünler pazarına mutlaka uğrayın. Bu pazar uluslararası ve halk destekli bir örgütlenme olan Slow Food örgütlenmesi çerçevesinde İstanbul’un ilk yeryüzü pazarı unvanına sahiptir. Doğal ürünler bulmanın giderek zorlaştığı bu günlerde bu pazar adeta bir maden niteliğinde.
Eğer gece hayatı seviyorsanız yaz mevsimi dışında gece hayatı yok diyebiliriz. Sadece sahil kenarında rakı balık yapabileceğiniz meyhaneler yaz – kış açık.
Şile’nin Göz Bebeği Ağva
Ağva bir tarafı deniz, bir tarafı derelerle çevrili olan tatlı, mutlu bir balıkçı kasabasıdır. Biraz sakinlemek ve kafa dinlemek için en ideal yerlerden birisidir. Burada her şeye çok rahat ulaşabileceğiniz gibi her şeyden bir o kadar da uzakta olabilirsiniz.
Ağva’ da Yapılabilecek Aktiviteler
Ağva’da Göksu ve Çanak deresi olmak üzere iki ayrı dere bulunmakta. Göksu deresi genel olarak otellerin üzerinde bulunduğu bir dere olmakla birlikte denize dökülmüyor. Çanak deresi ise Ağva merkezinin doğu tarafından denize dökülüyor. Bu iki güzel dere üzerinde tekne turlarına katılabilir ve manzaranın tadını çıkartabilirsiniz.
Dereler dışında Ağva’nın birbirinden güzel koyları da bulunmakta ve bu koyların çoğu hala bakir durumda. En ünlü koyları Kilimli ve Kadırga koylarıdır. Kilimli Koyu muhteşem doğal oluşumlu kayalıkları ile Ağva’ya sadece 5 km uzaklıkta. Ayrıca incecik beyaz kumlu bu sahil mutlaka yüzmeye değer. Buradan 2 km daha ilerleyerek Kadırga Koyu’na ulaşabilirsiniz. Karadeniz’in dalgalarıyla oyulmuş muhteşem kayalar muhteşem bir seyir zevki veriyor. Bu iki koya Kandıra yolundan saparak ulaşabilirsiniz.
Biraz daha Karadeniz havası almak ve trekking yapmak için özel parkurlar keşfetmek istiyorsanız Kurfallı Köyü ve Ormanını mutlaka ziyaret edin ve trekking yaparak eşsiz Karadeniz manzarasının tadını çıkartın. Buradan Hacıllı Köyü ve Şelalesine geçiş yaparak bu eşsiz doğanın tadını daha fazla çıkarabilirsiniz. Bu köyün birçok yerinde şelale bulunmakta. Burada trekking yaparak vakit geçirebilirsiniz.
POLONEZKÖY
İstanbul’un belki de en sakin en huzurlu kaçış noktalarından birisi Polonezköy. Şehrin ortasında fakat şehirden çok uzakta bu yerde kendinizi çok başka hissedeceksiniz. İstanbul’un griliğinden sonra bu kadar yeşili bir arada görmek ciğerlerinizde bir şok etkisi yaratabilir şimdiden söyleyelim.
Polonezköy’e kendi aracı ile gitmeyecek olanlar için birkaç ulaşım tavsiyesi verelim. D1 Polonezköy – Üsküdar/Kadıköy toplu ulaşım hattını kullanabilirsiniz.
Polonezköy’ün eşsiz doğasının yanı sıra çok az bilinen bir özelliği daha vardır. 1831 yılında kanlı bir şekilde bastırılan ayaklanmadan sonra Osmanlı’ya birçok Polonyalı sığınmış. Czartoryski asker ailelerinin barınabilmesi için Prens Adam Czartoryski’nin onayını alarak, o zamanlarda Çingene Konağı adıyla anılan 5000 dönümlük bugünkü Polonezköy topraklarını sonsuza dek kiraladı. Bu topraklar Türk-Polonya dayanışma ve konukseverliğinin bir simgesi haline gelmiştir.
Gezilecek Yerler
Czestochova Meryem Ana Kilisesi : Bu güzide kilise hafta içi ne yazık ki kapalı tutulmakta. Sadece Pazar günleri açık tutuluyor. Dışarıdan da olsa bir gidip görmekte fayda var
Polonezköy Tabiat Parkı: Gezilecek yerlerin en başında geliyor. Burada bol bol fotoğraf çekilip uzun yürüyüşler yapabilirsiniz. Bu benzersin doğa karşısında şaşkınlığa uğrayacağınız teminatını verebiliriz.
Zofla Rızı Anı Evi : Köydeki en eski ev olan bu yer yemyeşil bir bahçe içine konuşlanmış. Bu Anı Evi günün belli saatlerinde ziyaretçi kabul ediyor. Dönemin tipik Polonya köy evi mimarisine sahip bu evde eski fotoğraflar ve dönemim kıyafetleri sergileniyor.
Poloneköy Kültür Evi: Bu ev hemen köy meydanında bulunana Çınaraltı Kahvehanesinin yan tarafında yer alıyor. Bu ev de ne yazık ki yılı belirli dönemlerinde açık fakat pencereden içeriyi ufakça gözetleyebilirsiniz.
Arıcılık Müzesi: 2004 yılında açılan bu müzede arıcılığa dair pek çok eşya ve fotoğraf görebilirsiniz.
Tüm bu saydığımız şeyler dışında Polonezköy’de bisiklet turu yapmanızı öneririz. Keza Türkiye’nin Dünya Standartlarındaki ilk bisiklet Parkuru Polonezköy’de bulunmakta.
Polonezköy’ de Ne Yenir?
İşte Polonezköy’ün bize göre en ilgi çekici yeri müthiş yemekleri ve içecekleri. Burada birbirinden lezzetli Polonya yemekleri yiyebilirsiniz. Ayrıca Ceviz likörü, karanfilli vişne likörü, ponçki tatlısı, proşki, şaraplı biftek, peynir köftesi ve wishlak… bunlarda aklımıza gelen eşsiz Polonya lezzetleri.
Ayrıca kahvaltı sunan mekanlarda dumanı üstünde tüten ekmeler ve birbirinden lezzetli el yapımı reçeller yiyebilirsiniz.
