Ülke ekonomilerinde büyük rol oynayan turizm, Covid-19 virüsünün kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alması ile en çok darbe alan sektörlerden biri oldu. Yurtdışında çalışan, ailesi uzakta olan veya seyahat etmeyi seven kişiler için kısıtlayıcı olsa da dünya çapında ekonomik sarsılmalara da sebep oldu. İnsanların kalabalık ortamlarda bulunmasını ve yer değiştirerek hastalık yaymasını önlemek adına ilk kısıtlamalar seyahatler üzerinde uygulandı. Bunun üzerine tüketicilerin ilk başta biletlerini iade ettiği görüldü. Uçak bileti, otobüs bileti ve konaklama rezervasyonları bir anda düşmeye başladı. Google’da en fazla aratılan kelimelerin başında ise “bilet iptal, rezervasyon iptal” gibi aramalar yer aldı. Vakaların yüksek görüldüğü ülkelerde şehirler arası seyahat engelleri uygulanırken, birçok ülkede zorunlu durumlar harici seyahat etmek yasaklandı. Seyahat acenteleri, havayolu şirketleri ve tur operatörleri çalışmalarını sonlandırdığında, turizm sektörü tamamen durmuştu.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü bu salgının havacılık, denizcilik ve kara yolları üzerindeki etkilerini araştırmak ve yenilikçi çözümler sunmak amacıyla bir kriz komitesi kurdu. Katılımcılar bu krizin daha ne kadar süreceği, alınabilecek önlemler ve ekonomik etkiler üzerine önemli toplantılar gerçekleştirdi. Amaç kısa sürede vakaların en aza indirilmesi, turizm sektörünün mümkün olduğunca evlere taşınması ve yeniden dönüş için alınacak önlemlerin en yüksek seviyede olmasıydı.
İşsiz kalma endişesi ve seyahat etme ihtiyacı nedeniyle yeni normalle birlikte yeni bir yola girildi. Yapılan araştırmalarda dünya çapında 100-120 milyon insanın işsiz kalabileceği tahminleri, turizm sektöründe çalışan kişilerde büyük endişelere yol açtı. Ulusal ve uluslararası lig, konferans, olimpiyat, festival veya kongrelerin iptal edilmesi de şüphesiz bu sektörü derinden etkiledi. Virüs için aşı çalışmalarının başlaması bir umut ışığı olsa da uzun vadeli bir süreçte nasıl toparlamaya gidilebileceği herkesin aklındaki tek soruydu. Bu sebeple evden çalışma sistemine geçilmesi büyük fayda sağladı. İşini dijital ortamda yürütebilen kişilerin video konferans sistemi üzerinden iletişim kurarak bir arada kalması ve işleri yürütmesi uygun görüldü.
Ev izolasyonu, sosyal mesafe kuralları ve aşı uygulamalarının herkes tarafından uygulanması beklendiği için psikolojik anlamda pek çok olumsuzlukla karşılaşıldı. Tamamen kapalı bir ortamda vakit geçirme zorunluluğu ve çevredeki kişilerin kurallara uymaması, zorluklara yenilerinin eklenmesine sebep oldu. Bu süreç boyunca seyahat kısıtlamalarının kalmasını en fazla isteyenler ise ailesinden ve arkadaşlarından uzak kalan kişiler oldu. Keyfi seyahatlerin bile bir ihtiyaca dönüştüğü bu dönemde tatil yapma hedeflerinin arttığı görüldü.
Yeni normalle birlikte tüketicilerin beklenti ve ihtiyaçları da bu yönde evrildi. HES kodu zorunluluğunun getirilmesi ile rahatlamaya başlayan ulaşım ve turizm sektörleri hem çalışanlara hem de yolculara büyük kolaylık sağladı. Şehir içi, şehirlerarası ve yurtdışı ulaşımında bir noktaya kadar seyahat özgürlüğü sağlayan HES kodu sayesinde turizm yeniden canlanmaya başladı. Kısıtlamalar azaltıldığında Google’da “villa, bağ evi, bungalov, karavan, tekne kiralama, otobüs bileti, uçak bileti” gibi anahtar sözcüklerin aratılma oranları arttı. Yaz sezonunda ise İstanbul’a yakın olan tatil yerlerinin yanı sıra Antalya, Çeşme, Bodrum gibi sahil şeritleri de en çok aratılanlar arasında.
Bu dönem ayrıca araba satışlarında da artışa yol açtı. Kısıtlamaların azalması ile dönemlik patlamalar yaşanmasının ardından, kişilerin şahsi taşıtlara yöneldiği görüldü. Türkiye’de 1000 kişinin katıldığı bir ankete göre, katılımcıların ilk ulaşım tercihlerinin şahsi arabalar olduğu görüldü. Uçak bileti ve otobüs bileti tercihlerini geride bırakan sonuçlar ortaya çıkmış olmasına rağmen kış turizmi ve yaz turizminde son 6-7 ay içerisinde büyük artış oldu. Sektör çalışanlarının hızlı aksiyon almasıyla turist çekme çalışmalarının olumlu sonuçlar aldığı görüldü. Başta hijyen olmak üzere tüm ihtiyaçların karşılandığı turizm alanında uygulanan kurallar özellikle çocuklu ailelerin en çok sorguladığı konulardan. Uçak firmaları veya otobüs firmaları ile yapılan seyahatlerde sosyal mesafe kurallarının uygulanması, yola çıkmak için güven veren konu başlıklarından.
Pandemi sürecinin getirdiği en büyük değişimlerden biri de online alışveriş oldu. Gıdanın bile internet üzerinden alındığı bu dönemde, online alışveriş siteleri en fazla ziyaret edilen siteler arasında yer aldı. Yeni normalle birlikte bu alışkanlığın kalıcı olduğu görüldü ve kişilerin işlemleri dijital ortamda yapmayı daha kolay bulduğu gözlemlendi. Türkiye’deki tatilcilerin %60’ı zaman tasarrufu, kolay karşılaştırma ve fiyat avantajı gibi özelliklerden ötürü otobüs bileti veya uçak biletlerini almak ve konaklama rezervasyonları yapabilmek için online siteleri tercih ediyor. Seyahat edenlerin %75’i karar aşamasında Google, fiyat karşılaştırma siteleri veya globalbilet.com bilet alma sitelerini kullanıyor. Temassız deneyim beklentisinin hızla hayata geçirilmesi ve gelişmeye devam etmesi sayesinde online işlemler, seyahat eden kişilerin hayatını kolaylaştıran yeniliklerden biri olmaya devam edecek.